Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Kahraman Kerem, dağların eteğinde durup etrafındaki manzaraya baktı. Şairin sözleri, ona vatan sevgisiyle dolup taşan duyguları yeniden uyandırmıştı. “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!” cümlesi, Kerem’in içindeki vatan sevgisi ve fedakarlık duygularını daha da kuvvetlendiriyordu.
Şairin, o kişiye seslenirken vurguladığı nokta, vatan topraklarının şehit kanıyla sulanmış, bu kutlu toprakların her karışının şehitlerin fedakarlıklarıyla yoğrulmuş olduğuydu. Kahraman Kerem, bu sözlerle birlikte vatanının değerini bir kez daha idrak ediyor, şehitlerin aziz hatırasını yaşatma sorumluluğunu daha da hissediyordu.
Cumhuriyet tarihi boyunca Türk Milleti ve ordusu, vatanı için mücadele etmiş, iç ve dış düşmanlara karşı durmuştu. Şairin sözleri, bu tarihi direnişi ve fedakarlığı anımsatırken, Kahraman Kerem’in içinde bir kahraman olma arzusu daha da yeşeriyordu. Vatan savunması, bağımsızlık, millet sevgisi, hepsi Kerem’in damarlarında dolaşan güçlü duygular haline geliyordu.
Kerem, dağların eteğinde dururken, gökyüzüne doğru uzanan elleriyle sanki şehitlerin manevi varlıklarına bir selam yolluyordu. Şairin sözleriyle birlikte, o da vatanını korumak için var gücüyle mücadele etmeye, şehitlerin izinden yürümeye kararlıydı. Artık o da bu topraklara bir kahraman olarak hizmet etmek, vatanının değerini en iyi şekilde yaşatmak için yola çıkacaktı.